2017 ~ ARICILIK

Anlaşılabilir Arıcılık

Arı Sakalı Yapımı

✓ Arı sakalı tamamen gösteri amaçlı yapılan bir uygulamadır. Çok tehlikeli olduğu için bir takım önlemler alındıktan sonra yapılması gerekir.

Alınacak Önlemler:
✓ Herhangi bir şeyin yanlış gitmesi durumunda olacaklara hazır değilseniz kesinlikle denemeyiniz.
✓ Arı sakalı oluştururken arı sokması olasıdır. Alerjiniz varsa arı sakalı çalışmasında bulunmayınız.
✓ Arılar iyice beslenmemişse, sakal yapacak kişi rahat değilse, hava soğuk ve/veya yağmurlu ise, arılar hırçın karakterli ise bir şeyler ters gidebileceğinden dikkatli olunuz.
✓ Seyirci varsa sizin panik yapmanız başkalarına zarar verebilir. Bu durumda gösteriyi yapmamak başta olmak üzere tüm önlemler alınmalıdır.

Sakal Yapımı:
✓ Sakal yapım işlemi dört aşamada gerçekleştirilir.

1. Aşama: Arıların Hazırlanması
✓ Bunun için arılıktaki küçük ve uysal karakterdeki bir koloni seçilir. Bu koloni arılıkta farklı bir yere taşınarak tarlacı arıların kovandan uzaklaşması ve bu kovana dönmemesi sağlanır. Sonuçta kullanacağımız kolonide sadece genç arıların kalması sağlanır.
✓ Yaklaşık 24 saat sonra, koloninin ana arısı bulunarak bir ana arı kafesine konulur. Sonra, yaklaşık 1 kg ergin arı koloniden alınarak boş bir kovana veya paket arı kutusuna silkelenir. Kafeste ana arı konularak ve 1 litre şeker şurubu ile arılar beslenir.
✓ Soğuk karanlık bir yerde en az 24 saat bekletilir. Arıların üzerine periyodik olarak şeker şurubu püskürtülür. Böylece iyice beslenen arıların karınları tok olduğu için sokma olasılığı düşer.

2. Aşama: Kişinin Hazırlanması
✓ Her şeyden önce arıların tutunmasını ve zarar vermesini önlemek için gözlerin altı ile dudaklara vazelin sürülür. Arıların girebileceği ve zarar verebileceği yerler korunur. Kulaklara pamuk koymak, gömlek kollarını bağlamak vs.
Arıların Şeker Şurubu ile Beslenmesi
Arıların Şeker Şurubu ile Beslenmesi
3. Aşama: Arılarla Sakal Yapılması
✓ Sakal yapmak amacıyla kullanılacak arılar üzerine son bir kez şeker şurubu püskürtülür. Sonra paket arı kutusu açılır ve kafesteki ana arı alınarak kafes boğaz kısmına gelecek şekilde bir ip ile başa bağlanır.
✓ Ön tarafta bir tepsi tutularak içerisine paket arı kutusundaki arılar dökülür. Bir müddet sonra ana arının kokusunu alan işçi arılar kafese doğru ulaşmaya başlayacaklardır.
✓ Arıların çene altında birikmesi sonucunda arılar birbirine sarılarak sakal oluştururlar. Arılar bir oğulda olduklarını düşündükleri için saldırgan olmayacaklardır.

4. Aşama: Arıların Geriye Konulması
✓ Arıları tekrar kolonisine geri vermek istediğimiz zaman ilk önce ana arı kafesi ile birlikte yavaşça çıkarılır. Paket arı kutusuna konulur. Arıların çoğunluğunu biran önce uzaklaştırmak için zıplanır ve arılar yere düşürülür.
✓ Kalan arılar yumuşak bir fırça ile çeneden uzaklaştırılır. Birkaç saat içinde tüm arılar ana arının kokusuna yönlenerek paket arı kutusuna toplanır ve sonra eski kovanına tekrar iade edilirler.
Ana Arı Kafesinin Çene Altına Bağlanması
Ana Arı Kafesinin Çene Altına Bağlanması
Arıların Çene Altına Doğru Hareket Etmesi
Arıların Çene Altına Doğru Hareket Etmesi
Ana Arı Kafesinin Çene Altından Çıkarılması
Ana Arı Kafesinin Çene Altından Çıkarılması
Arı Sakalının Bozulması
Arı Sakalının Bozulması

Paylaş:

Sarıca Arılar

Sarıca Arı
Sarıca Arı
✓ Sarıca arıların (Polistes), tüm vücudunda sarı hâkim renktir. Siyah çizgiler ve noktalar bariz görülmektedir.
✓ Kâğıt yapısındaki yuvalarını genellikle ağaç kovukları, çatı altları ve aralarına yapmaktadırlar.
✓ Sarıca arılar enerji kaynağı olan nektara gereksinim duyarlar. Bu ihtiyacını arılara verilen şerbetten ve zayıf kovanlarda kovan içine girip bal yiyerek gidermektedirler. Çünkü nektar toplama yeteneğine sahip değildirler. Ağustos ayında zarara başlarlar.
✓ Protein ihtiyaçlarını etten karşılamaktadırlar. Bu nedenle çevrede bulunan et parçalarından yararlanmaktadırlar. Temel gıdaları sinekler ve kısmen de olsa bal arılarıdır.
✓ Bal arısı kovanlarına zamanla girerek bal ve larva yemektedirler. Kovan içinde bulunan larvalara da saldırabilmektedirler.
✓ Güçlü kolonilere herhangi bir zarar verememektedirler.
Paylaş:

Eşek Arısı

Eşek Arısı
✓ Eşek arıları (Vespa) bal arılarından daha büyük, kuvvetli, ince yapılı bir arıdır. Havada, kovan önünde ve hatta içinde yakalayarak öldürdüğü arıların kanat ve kafasını kopardıktan sonra geri kalan kısmını yuvasına taşır. Ayrıca girmeyi başardığı kovanlardaki balı da yer.
✓ Özellikle kurak geçen yıllarda kovanları söndürecek derecede tehlikelidirler. Ağustos ayında etkili olurlar.
✓ Eşek arılarıyla mücadele için çeşitli imha yöntemleri uygulanır. Özellikle ağaç kovuklarına, saçak altlarına, metruk evlere, çalı içlerine, toprak altlarına yaptığı yuvalarını bozarak mücadele etmek gerekir.
✓ Arılık civarına eşek arısı kapanı içine bırakılan et ya da ciğer parçasının kokusunu duyan eşek arası içeri girer fakat dışarı çıkamaz.
✓ Pratik olarak şişelere pekmez ve benzeri tatlılar koyarak arılıkta çeşitli yerlere asmak da bir yöntemdir. Şişenin içine giren eşek arısı bir daha dışarı çıkamaz ve ölür.
Paylaş:

Arı Kuşu

Arı kuşu
Arı kuşu
✓ Arı kuşu, arı kuşugiller (Meropidae) familyasından Merops cinsini oluşturan temel besinleri arılar olan kuş türlerinin ortak adıdır. Yeşil, mavi ve sarı tüylere sahip albenisi olan bir kuştur.
✓ Arılar ve diğer böceklerle beslenirler. Yatay kum tünellerine ya da toprak oyuklarına yuva yaparlar.
✓ Açık alanların sivri gagalı, uzun gövdeli ve uzun kuyruklu kuşlarıdır. Uzun, üçgen şekildeki kanatlarını süzülürken düz tutar ve ani hızlanma sağlayacak şekilde geriye ya da aşağıya doğru hafif vuruşlar yapar.
✓ Yazın sürüler halinde arılıklara kadar sokularak havada ya da kovanın önünde yakaladığı arıları yer.
✓ Arı kuşunun verdiği en büyük zarar çiftleşme uçuşuna çıkan ana arıyı yemesidir.
✓ Arılıkta düdük çalmak, korkuluk takmak, tüplü patlayıcı düzenek yerleştirmek alınacak tedbirlerdendir. Ancak kuşlar zamanla bu seslere de alışmaktadır.
✓ Zararlı böcekleri de yediğinden dolayı ülkemizde avlanması yasak kuşlar listesindedir.
Paylaş:

Büyük Mum Güvesi

Büyük Mum Güvesi Kelebeği
Büyük Mum Güvesi Kelebeği
✓ Büyük mum güvesi (Galleria mellonella) depolanan peteklerde zarar vermektedir. Ancak zayıf kolonilerde de zarar verebilmektedir. Güçlü koloniler bununla mücadele edebilmektedirler.
✓ Kovan çatlakları ve petek çıtalarının birleşme yerleri başta olmak üzere yumurtalarını bal arılarının ulaşamayacağı yarık ve deliklere yumurtlarlar.
✓ Mum güvesi genellikle geceleri uçar, gündüz saatlerinde karanlık yerlerde dinlenirler.
✓ Dişiler akşam karanlığında yumurtlamak amacıyla arı kovanlarına girmeye çalışırlar. Koloni kuvvetli ise bal arıları tarafından uzaklaştırılırlar.
✓ Dişilerinin boyu 10-20 mm, erkekler ise 7-13 mm’dir.
✓ Erginlerin ömrü ortam sıcaklığına bağlı olarak 4-20 gündür.
✓ Yumurtalar 4 derece altındaki sıcaklıkta ölürler.

Büyük Mum Güvesinin Yaşam Döngüsü:
✓ Gelişme dönemleri yumurta, larva, pupa ve ergin olmak üzere 4 dönemdir.
✓ Yumurtaları pembemsi krem veya beyazımtırak renkte olup boyu eninden biraz uzun ve yaklaşık 0.5 mm'den biraz küçüktür.
✓ Yumurta gelişimi için en uygun sıcaklık olan 30-35 derecede 5-8 günde larvalar çıkar. Yeni çıkan larva ipeksi yapılı bir tünelde peteğin tabanına doğru ilerlemeye başlar.
✓ Sıcaklık ve besine bağlı olarak 1-5 ay beslenir ve büyür. Bu dönem sonunda larva boyu 1 mm’den 22 mm’ye kadar büyür.
✓ Larvalar polen yanında arı larvası gömleği ve dışkı ile beslenir. Sadece balmumu ile beslenen larva gelişmesini tamamlayamaz.
✓ Koyu ve eski petekler pek çok arı larva kalıntısı içerdiğinden dolayı büyük mum güvesi zararı açısından oldukça risklidirler.
✓ 4-5°C arasında beslenme ve gelişme olmaz, larva uyuşuk bir şekilde uyku halinde kalır.
✓ Larval evre sonunda pupaya, daha sonra da ergin güveye doğru değişim başlar. Bu değişim süreci sıcaklığa bağlı olarak 1-9 haftada sona erer.
✓ Dişi güveler gömlekten çıkıştan 4-10 gün içerisinde yumurtlamaya başlarlar.

Büyük Mum Güvesine Karşı Mücadele:
✓ Mücadelede pek çok kimyasal, biyolojik ve fiziksel yöntem kullanılmaktadır.
✓ Kullanılan kimyasallar bal ve balmumunda kalıntı bırakmaktadır. Soğutma ve ısıtma teknikleri ise pahalı olmaktadır.
✓ Peteklerin her iki yüzeyine birer avuç sofra tuzu atılarak kullanımı en pratik ve ucuz korunma yöntemidir.
✓ Petekler havadar, aydınlık ve kapalı olmayan bir ortamda depolandığında güve görülmesi riski azalır.
✓ Petekleri -15 derecede 2 saat, -12 derecede 3 saat bekletilince güvenin tüm aşamaları ölür.
✓ Mum güvesi ile mücadelede kükürt kullanımı önerilmektedir. Yumurta dışında tüm aşamaları öldürülür.
✓ Bu sistemde en üste ve alta boş ballık konulmak suretiyle üzerine 6 adet ballık yerleştirilir. Üstteki boş ballık içerisinde 1 m³ hacim için kor ateş içerisine 50 g kükürt atılarak yakılır. 24 saat bu ortam kapalı tutulur. 10-20 gün ara ile 3 uygulama yapılır.
✓ Kükürt uygulaması depo içerisinde de yapılabilir.
✓ Kükürt buharı göz ve solunum yollarına zarar vereceğinden gerekli önlemler alınmalıdır.
Büyük Mum Güvesi Yumurtaları
Büyük Mum Güvesi Yumurtaları
Büyük Mum Güvesi Larvası
Büyük Mum Güvesi Larvası
Büyük Mum Güvesi Gömlek Artıkları
Büyük Mum Güvesi Gömlek Artıkları
Büyük Mum Güvesi Zararı
Büyük Mum Güvesi Zararı
Büyük Mum Güvesi Zararı
Büyük Mum Güvesi Zararı
Paylaş:

Küçük Kovan Böceği

Küçük Kovan Böceği
Küçük Kovan Böceği
✓ Küçük kovan böceğinin (Aethina tumida) doğal yaşam alanı Afrika olup Afrika bal arıları zararlıyla mücadele edebilmektedir.
✓ Meyve ithalatı ile ABD’ye bulaşmıştır. Dünyaya yayılmaya başlamıştır. Meyvelerle beslenir.
✓ Ergini 5-7 mm x 3-4.5 mm boyutundadır.
✓ Yumurtası 1.5x0.25 mm boyutundadır.
✓ Bir dişi, günde 200 tüm yaşamı boyunca 2.000’den fazla yumurta bırakır.
✓ Larvanın baş kısmında 3 çift bacak bulunur.
✓ 4-6 ay yaşarlar ve 5 generasyon verirler.
✓ Ergin böcek ve larvalar petek üzerine dışkıladığı için arılar tarafından terk edilir.
✓ Kovan içinde ilaçla mücadelesi yoktur. Pupa dönemi arılıkta toprağa pestisit uygulaması ile mücadele yapılır.
Küçük Kovan Böceğinin Yaşam Evreleri
Küçük Kovan Böceğinin Yaşam Evreleri
Yaşam Döngüsü:
✓ Ergin böcek yumurtlamak için kovana girer.
✓ Polen ve yavrulu peteklere yumurtlarlar.
✓ Yumurtadan 2-6 gün sonra larva çıkar.
✓ Larvalar arı yumurtası ve yavrusu yanında bal ve polen yemeyi tercih eder. Bir petekte 6000 larva bulunabilir.
✓ 10-14 gün sonra büyüme tamamlanır.
✓ Olgunlaşan larvalar gelişimini tamamlamak için kovan dışına çıkarlar.
✓ Toprağı kazarak içerisine girer ve pupa dönemi başlar.
✓ Kumlu ve %5-25 nemli toprakları severler.
✓ Pupa döneminden 3-4 hafta sonra çıkış olur. Çıkıştan 1 hafta sonra KKB yumurtlamak için kovana girer.

Alınacak Önlemeler:
✓ İthal meyvelerde KKB kontrolü yapılmalıdır.
✓ Arıcılar eğitilerek KKB’nin biyolojisi iyi bilinmelidir.
✓ Zararlı görüldüğünde yetkililere haber verilmelidir.
Ergin Küçük Kovan Böceğinin Görünümü
Ergin Küçük Kovan Böceğinin Görünümü
Petekler Üzerinde Küçük Kovan Böceği Larvaları
Petekler Üzerinde Küçük Kovan Böceği Larvaları

Paylaş:

Koloni Çökme Bozukluğu (CCD)

✓ Bal arılarında Amerika, Avrupa, Orta Doğu ve Çin’de 2003–2011 yılları arasında, bu güne kadar görülmeyen ölçüde toplu halde koloni terkleri yaşanmıştır.
✓ Dünyadaki birçok bal arısı kolonisinde görülen bu anormal davranış biçimine Koloni Çökme Bozukluğu (CCD) adı verilmektedir.
✓ Ülkemizde 2006–2009 yılları arasında, ABD ve Avrupa’daki kadar olmasa da bazı bölgelerde kış kayıpları ile birlikte %40’ların üzerinde arı ölümlerine rastlanmıştır.
✓ Yoğun arı ölümlerinin nedenleri konusunda araştırma çalışmaları yürütmeye devam edilmektedir. Bal arılarının koloni terklerinden sorumlu tutulan faktörleri cansız ve canlı etmenler olarak 2 grupta toplamak mümkündür.

Cansız Etmenler:
✓ Bunlar; küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, çevre kirliliği, elektromanyetik radyasyon, baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, geniş spektrumlu ve sistemik etkili tarım ilaçları, aşırı stres ve bazı GDO’lu ürünlerdir.

Canlı Etmenler:
✓ Yeni bulaşan arı virüsleri, yeni öldürme gücü kazanan Nosema ceranae, bazı iç ve dış parazit akarlar ve yanlış koloni yönetimidir.
✓ Canlı etmenlerin başında viral hastalıklar gelmektedir. Son yıllarda ana arı ve koloni nakilleri ile birçok ülkeye bulaşan İsrail Akut Paraliz Virüsü (IAPV), Deforme Kanat Virüsü (DWV) ve Tulumsu Yavru Çürüklüğü (SBV) toplu halde koloni kayıplarına neden olmaktadır.
✓ Ülkemizde yayılmakta olan N. ceranae da en etkili faktörlerdendir. Arılıkta hastalık belirtilerini önceden fark etmek pek mümkün değildir. Ancak kış sonunda kovan açıldığında toplu ölümler ile karşılaşılabilir.
✓ Bazen ilkbaharda nektar akımından önce, arıların kovan önünde dışkı yapmadan süründükleri, uçma çabalarının başarısız olduğu hatta uçabilen arıların büyük bir kısmının geri gelmedikleri bilinmektedir.
✓ Dünyada bal arılarının en önemli dış parazit akarı Varroa destuctor mücadelesi balda ve bal mumunda bakiye bırakmayan ilaçlarla erken ilkbahar ve geç sonbaharda yapılmalıdır. Aksi halde büyük ölçüde toplu ölümler görülebilir.
Paylaş:

Virüsler

✓ Son yıllarda dünya genelinde arı ölümlerinin hızla yaygınlaşması nedeniyle virüsler tekrar arıcılığın gündemine gelmiştir.
✓ Arılarda hastalık yapan pek çok virüs olmakla birlikte ülkemizde yayılmakta olan 7 farklı tür vardır.
✓ Virüslere karşı canlı arılar üzerinde antibiyotikler başta olmak üzere herhangi bir ilaçlı mücadele söz konusu değildir. Ancak arıcılık alet ve malzemelerinin temiz tutulması önlemlerin başında gelmektedir.
✓ Ayrıca virüslere dayanıklı arı hatlarının tespiti ve kullanılması, virüs bulaşıklığı olmayan damızlık ana arı işletmelerinin kurulması çok önemlidir.

Akut Arı Paraliz Virüsü (ABPV):
✓ Pek çok ülkede yaygın olmakla birlikte ülkemizde ilk defa 2010 yılında saptandı.
✓ Virüsün etkisi ile bal arılarının tüm biyolojik dönemlerinde 3-5 gün içinde ölüm görülmektedir.

Siyah Ana Arı Gözü Virüsü (BQCV):
✓ Amerika, Fransa, İskandinav ülkeleri ve Polonya'da yaygındır.
✓ Hastalığa yakalanmış ana arılarda prepupa ve pupa dönemlerinde virüs aktif olur ve pupa göz içinde ölür.
✓ Virüsün ilk belirtisi gözlerin soluk kahverengine dönüşmesidir. Birkaç gün sonra gözler esmerleşir ve koyu siyaha dönüşür.
✓ Nosema apis bu hastalığın yayılmasında ekilidir.

İsrail Akut Paraliz Virüsü (IAPV):
✓ Koloni Çökme Bozukluğu ile ilişkili olan virüs olduğu düşünülmektedir.
✓ Henüz ülkemizde bulunmamaktadır.

Tulumsu Yavru Çürüklüğü Virüsü (SBV):
✓ İşçi ve erkek arı larvalarında hastalık yapmaktadır.
✓ Pupa döneminde nadiren ölüm olur.
✓ Virüs bulaşıklığı olan ana arılarda yumurtlama azalır, genç larvalarda gelişme yetersizliği görülür.
✓ Çok yaygın bir hastalık olup ülkemizde de yayılma eğilimindedir.
✓ Petek gözünde hasta larva öldüğü zaman larva gömleği ile vücut arasında berrak yeşilimsi bir sıvı oluşur. Temizlikçi arılar bu sıvıyı vücutlarına alarak yavru gıda bezlerine bulaştırır. Larvalar da bu bezlerden aldıkları gıdalar ile virüsü alırlar.
✓ Hastalığın kuluçka dönemi 6-7 gündür.
✓ Hasta larvalar, gözler sırlandıktan ve larva başı dışarı döndükten sonra pupa dönemine geçmeden ölürler.
✓ Larvanın başı L harfi şeklinde yana doğru kıvrılmış haldedir.
✓ Hasta kolonideki işçi arılar üstü sırlanmış ölü larvaları, açtıkları delikten kolayca çıkarıp atarlar.

Kronik Arı Felci Virüsü (CBPV):
✓ Dünyadaki bütün ergin bal arılarında salgın yapabilmektedir.
✓ Bal arılarından başka konakçısı olmayıp “Arı Felci” olarak bilinmektedir.
✓ Ülkemizde 1940 yılından beri bulunmakta, yaz aylarında ciddi derecede arı ölümlerine yol açmaktadır.
✓ Hastalığın belirtisi ergin arılarda vücut kıllarının dökülmesidir. Hasta arılar bitkin haldedir.
✓ Tüyleri döküldüğü için parlak, siyah renkte ve yağlı görünümündedir.
✓ Kanatlar farklı yönlere baktığı ve uçma yetenekleri kaybolduğu için yerde sürünerek yürürler.
✓ Sağlıklı işçi arılar virüs bulaşıklığı olan hasta arıları kovana sokmamaya çalışırlar.
✓ Hastalığın bulaşması arılar arasında besin alışverişi sırasında olmaktadır.

Kanat Deformasyon Virüsü (DWV):
✓ Avrupa’daki arı kayıplarında saptanan virüstür.
✓ Pupadan ergin döneme geçen bazı arılarda belirgin kanat bozukluğu görülmektedir.
✓ Varroa emgisi sonucu oluşan kanat bozukluğu ile karıştırılmaktadır.
✓ Ülkemizde son yıllardaki ölümler olan kolonilerde bu virüsün varlığı saptanmıştır.

Kaşmir Arı Virüsü (KBV):
✓ Hindistan'da ilk defa görülmüş, daha sonra dünyaya yayılmıştır.
✓ 2010 yılında ülkemizde ilk defa saptanmıştır.
✓ Virüs bulaşıklığı olan arılarda önce titreme ve koordinasyon bozukluğu sonra da ölüm gözlemlenmektedir.
Paylaş:

Tropilaelaps Akarı

Arı Biti, Varroa ve Tropilaelaps'ın Görünümü
Arı Biti, Varroa ve Tropilaelaps'ın Görünümü
✓ Akar Asya’da doğada mevcut olup, doğal konakçısı olan Apis dorsata'da yaşamaktadır. Uzak doğu ülkelerinde yaygındır.
✓ Avrupa Topluluğunda bildirilmesi zorunlu olan parazitlerden birisidir.
✓ Tropilalelaps clareae kırmızımsı kahverengi olup erişkin dişisinin boyu 1.03 mm, eni 0.55 mmdir. Erkekleri hemen hemen dişilerle aynı büyüklüktedir. Erkeklerin dış tabakası daha incedir.
✓ Kolonilerde yüksek düzeyde T. clareae olduğunda aynı varroanın yaptığına benzer zarar yapmaktadır. Yavrulu gözlerdeki düzensiz görünüm, ergin arılarında karınların kısa ve kanatsız olmaları göze çarpmaktadır. Bu manzara, parazitin yavrulara verdiği zararın klinik görünümleridir. Parazitin arılarda meydana getirdiği zararların sonucu kolonide çöküş ya da koloninin kovanı terk etme olayı gerçekleşebilir.
✓ Tropilaelaps, varroadan daha hızlı üremekte ve daha kısa süren bir yaşam döngüleri vardır. Bunun sonucunda daha çabuk gelişerek ergin parazit haline gelmektedir.
✓ Aynı koloni hem varroa, hem de tropilaelaps olması halinde; tropilaelaps, varroadan çok daha hızla üremektedir. Bu etki 25:1 tropilalelapsın lehinedir.
✓ Ergin tropilelaps, larva içeren petek gözlerine girer. Mühürlenmiş yavru gözleri içinde üremeye başlar. Erkek arı yavru gözlerini tercih etmektedir.
✓ Parazit hem erkek, hem de dişi arı petek gözleri içinde üremektedir. Petek gözleri Varroa ile bulaşık ise erkek arı gözlerini daha çok tercih ederler.
✓ Dişi tropilaelaps, petek gözleri kapatıldıktan 48 saat sonra olgun arı larvası üzerine 3 ya da 4 yumurta bırakır. Bu işlem yaklaşık bir gün sürer.
✓ Yumurta bırakıldıktan ortalama 12 saat sonra çatlayarak larva dışarı çıkar. Larva ergin parazit haline gelmeden önce protonimf ve deutonimf aşamalarını geçirir.
✓ Petek gözünden çıkmadan önce, erkek ve dişi tropilaelapslar tüm gelişme aşamalarında; petek gözünde gelişmekte olan arının kanı ile beslenir. Parazitin beslenmesi sonucunda arının gelişmesi için gerekli olan temel besin maddelerinden yoksun kalan, arı larva ve pupası büyük zarar görmektedir.
✓ Tropilaelaps dişisinin yumurtayı bırakmasından ergin parazitin oluşmasına kadar geçen süre yaklaşık olarak 6 gündür.
✓ Petek gözünden arı dışarı çıkarken, erkek ve dişi parazit ergin arı ile birlikte çıkarlar. Dişi parazit hemen girebileceği yeni petek gözlerini araştırmaya başlar.
✓ Varroadan farklı olarak ergin arı kanı ile beslenemezler. Çünkü parazitin ağız yapısı ergin arının kitinini delebilecek yapıda değildir.
✓ Ergin arıda beslenemediklerinden besin kaynakları olan larvalı petek gözlerine bir an önce gidebilmek için ergin arıdan hızla ayrılarak, olabildiği kadar hızlı bir şekilde larvalı petek gözlerine girerler. Bu aşama varroadan çok daha kısadır. Bu dönem yalnızca 1 ya da 2 gün olabilir.
✓ Yumurta taşıyan dişi parazitler, 2 gün içinde yumurtalarını bırakamazlarsa ölürler. Bu yüzden petekten yeni çıkan akarların yaşamlarını sürdürebilmeleri için iki gün içinde larvalı göze girmeleri şarttır. Bu yüzden akarların kovan içinde yayılması kuluçkanın varlığı ile yakından ilişkilidir.
✓ Tropilaelaps akarları hareketli parazitler olup kovan içinde ve arılar arasında yer değiştirmektedir. Bu durum koloni içinde hızla yayılmasını sağlamaktadır. Koloniler arasında bulaşmada, yağmacılık, koloni şaşırma ve oğul verme gibi arı davranışları rol oynar. Akarlar, bu nedenlerle yavaşça uzun mesafelere yayılabilirler. Ayrıca koloniler arasında hastalıklı kuluçkalı peteklerin sağlıklı kolonilere verilmesi paraziti bulaştırmaktadır. Bundan başka arıcının kovanlardaki çalışmaları da parazitin bulaşmasında önemli bir etkendir. Özellikle göçer arıcılık yoluyla yeni bölgelere yayılma çok kolay ve hızlı olmaktadır.
✓ Parazitin larvayla beslenmesi nedeniyle arı yavrusunun ölmesine ya da ergin arının yaşam süresinin kısalmasına neden olmaktadır.
✓ Petek gözündeki parazitli arı ölmekte ya da gözden çıksa bile yaşam süreleri kısalmaktadır. Bunun yanı sıra kanatlar ve bacaklar deforme olmakta, abdomen kısmı kısalmakta ve vücut ağırlığı azalmaktadır. Bu arılar kovan önünde sürünür halde görülmektedir. Yavrulu peteklerde, düzensiz ve az yavru bırakıldığı görülür.
✓ Hastalıklı ve ölmüş yavru gözlerini temizlemeye çalışan işçi arıların faaliyetleri nedeniyle petek gözü mühürlerinin delik olduğu görülür.
✓ Şiddetli bulaşıklıkta gelişmekte olan yavrularındaki ölüm oranı %50’ye kadar olabilir. Bazı enfeste kolonilerde çok daha fazla ölüm gerçekleşebilir. Bu kolonilerde kokuşan larva ve pupa kokuları dikkati çekmektedir. Bu aşamada koloniler kovanı terk edebilir. Bu durumda parazitin yayılmasına yardımcı olmaktadır.
✓ Parazit tüm yıl boyunca kolonilerde canlı kalabilmektedir. Çok az yavrulu alan olsa bile kolonideki varlığını devam ettirebilmektedir. Yavrulu arı gözlerinin azalmasına paralel olarak parazitin sayısı da azalmaktadır. Kışın yavru üretimi tamamen kesildiğinde hayatta kalamaz.
✓ Tropilaelaps akarı mücadelesi, varroa için kullanılan ilaçlarla yapılmaktadır.
Paylaş:

Arı Biti

Arı Bitinin Görünümü
Arı Bitinin Görünümü
✓ Arı biti; 1.5 mm uzunluğunda 1 mm genişliğinde, parlak, kahverengimsi-kırmızı renktedir. Erkek bitler dişilere oranla biraz daha küçüktür. Başı büyük ve enlemesine ovaldir. Gözü ve kanatları yoktur.
✓ Arıcılar arı biti ile varroayı birbiri ile karıştırmaktadırlar. Arı biti 3 çift bacaklı varroa 4 çift bacaklıdır. Arı bitinin üstten bakıldığında ayırt edilebilir bir kafa yapısı vardır. Varroa da ise üstten bakıldığında kafa yapısı ayırt edilemez. Arı bitlerinin yalayıcı-emici bir ağız yapısı vardır, kesinlikle kan emmez. Varroa da ise delici emici bir ağız yapısı vardır.
✓ Yağmacılık ve oğul verme, kovanlar arasında yapılan ballı-yavrulu çerçeve değişimi, bulaşık arıların kovanları şaşırmaları ve koloni nakilleri ile yayılır.
✓ Arıların göğüs bölgesinde bulunan tüylere tutunarak yaşarlar. Erginler kışı arının üzerinde geçirir.
✓ Arının ağzının kenarından bal ve polen çalarlar. Arıya zarar vermezler.
✓ En çok arı sütü yemeyi severler. Bunun için ana arının besinine ortak olurlar ve ana arının performansını düşürürler.
✓ Yumurtaları beyaz renkte ve oval şekillidir. Yumurtalarını koloninin herhangi bir yerine bırakabilir. Yumurtadan larva çıkma süresi yazın 2 gün, kışın 7.4 güne kadar değişir. Daha çok sırlanmış bal üzerine bırakırlar. Larvalar peteklerde bal ve polen yiyerek, tünel açarak ilerler ve peteklerin değerini düşürürler.
✓ Mevsime bağlı olarak 7-11 günde larva gelişimi tamamlanır. Pupa dönemi 1-3 gün sürer.
✓ Yumurtadan ergin olmaya kadar geçen süre 10-23 gündür.
✓ Varroa mücadelesinde kullanılan ilaçlar arı biti üzerinde de etkili olmaktadır.
Arı Biti, Varroa ve Tropilaelaps'ın Görünümü

Paylaş:

Trake Akarı

Trakede Akarın Görünümü
Trakede Akarın Görünümü
✓ Trake akarı (Acarapis woodi) genellikle işçi arıların solunum sistemine yerleşen bir iç parazit akardır. Bazen ana arı ve erkek arılarda da görülebilir.
✓ Trake akarının dişisi ergin arının ilk göğüs gözeneğinden içeri girerek trake içerisine yerleşir.
✓ Trakede 4 gün kalır ve 7-8 yumurta bırakır. Yumurtalar 14 günde gelişirler.
✓ Yumurtadan çıkan larvalar trake duvarını ağızları ile delerek arının kanı ile beslenirler.
✓ Ergin akarın ömrü 30-40 gündür. Ölü arılarda 1-2 gün yaşayabilirler.
✓ Gelişmeleri için en uygun sıcaklık 34°C’dir. En hızlı gelişimini kış boyunca kovan içinde devam ettirir.
✓ Kış sonunda yumurtası ve dışkılarıyla arının soluk borusunu iyice kirletmiş durumdadır. Erken ilkbaharda arı ilk uçuşa çıktığında ise, kovandan belli bir mesafe uzaklaştıktan sonra tıkanık soluk boruları nedeniyle yeterli hava alamaz ve kovandan uzak bir yerde ölür.
✓ Sağlıklı bir arının trakesi açık, soluk, şeffaf ve lekesiz olarak görüldüğü halde hastalıklı arılarda kahverengi lekeler, kabuklaşmalar ve bazen de akarın sayısına bağlı olarak siyah bir renk gözlenmektedir.
✓ Trake akarı ile bulaşık arılarda dikkati çeken en önemli belirti uçma yeteneğinin kaybolmasıdır. Bulaşık arılar kovan yakınında yerde sürünerek hareket ederler.
✓ Kanatlar normal değildir ve sanki yerinden çıkmış gibi sarkıktır. Arılar bitkilere tutunmaya çalışırlar. Karın şişkin durumdadır. Trake akarı ile bulaşık bu arılarda görülen belirtiler Nosema, pestisit zehirlenmeleri ve arılarda paralize yol açan diğer hastalık belirtilerine benzerler. Bu nedenle, kesin teşhis hastalıklı arılar laboratuarda incelendikten sonra verilmelidir.
Trake Akarın Yaşam Evreleri
Trake Akarın Yaşam Evreleri
Paylaş:

Varroa Destructor

Varroanın Görünümü
Varroanın Görünümü
✓ Ergin arılar ile larva ve pupaların kanını emerek beslenen tehlikeli dış parazittir.
✓ Esas konukçusu Hint arısında (Apis cerana) bulunmasından (1904) 50 yıl sonra dünyaya yayılmıştır.
✓ Apis cerana geliştirdiği bazı adaptasyonlar ve savunma mekanizması sayesinde parazite karşı kendini korumakta ve parazitin arı ailesine zarar vermesini engellemektedir.
✓ Üzerinde parazit olan arı temizlik dansı yaparak parazitin varlığını diğer arılara bildirir. Dansı izleyen arılarda paraziti ısırarak parçalarlar . diğer bir avantajı ise Apis cerana da kapalı göz süresi daha kısa olduğu için varroa daha az üreme fırsatı bulur, erkek varroalar da sayısal olarak az olduğundan bu parazit bu türde fazla gelişip yayılamaz.
✓ Ülkemize 1977 yılında Trakya’dan girdi, 1978 yılında İzmir ve Muğla’da ilk defa görüldü. 1984 yılına kadar 600 bin arı kolonisinin sönmesine neden olmuştur.
✓ Ergin dişi varroalar 1.1-1.2 mm uzunluğunda, 1.5-1.6 mm genişliğinde koyu kızıl kahverengi renktedir. Erkek varroalar ise 0.8-1 mm genişliğinde gri-beyaz sarımtırak renktedir.
✓ Dişi varroaların ağzı delici-emici yapıdadır. Yaşam uzunluğu yazın 2-3 ay, kışın 5-8 aydır.
✓ Dişi varroanın üremesi ilkbaharda arı kolonisinde kuluçka faaliyetleri ile başlamakta, sonbahara kadar sürmektedir.
✓ Kış aylarında yumurta bırakmadan işçi arılar üzerinde yaşamını sürdürmektedir. Varroa ile bulaşık kolonilerde kuluçka gelişim hızı azalmakta, arılar üzerinde açtığı yaralar enfeksiyon oluşturmakta, ileri dönemlerinde yavru gözlerinden kanatsız ve bacaksız arılar çıkmaktadır.
✓ Parazitler, olgun hale gelen arı ile birlikte hücreyi terk ederler. Parazitler kışı dişi arılar üzerinde geçirirler. Üzerinde bulundukları arı ölünce yeni bir konakçı aramaya başlarlar.

Yaşam Döngüsü:
✓ Üreme petek gözleri içinde olmaktadır. Parazit, petek gözlerinin kapatılmasından hemen önce hücre içerisine girer ve larvanın hemolenfini emerek yaşar.
✓ Petek gözleri kapatıldıktan 2-3 gün sonra ilk yumurtasını bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar protonimf, dötonimf safhalarını geçirerek ergin olur.
✓ İlk yumurta döllenmiş olup dişi, ikinci yumurta döllenmemiş olup erkek varroa gelişir.
✓ Her 30 saatte bir yumurtlarlar.
✓ Erkek arı gözlerinde 5, işçi arı gözlerinde ise 3 dişi varroa gelişir.
✓ Dişi 8-10, erkek 6-7 günde gelişimini tamamlar. Daha sonra çiftleşirler.
✓ Erkekler çiftleştikten sonra kapalı gözler içerisinde beslenemeyerek öldüğü için arı üzerinde bunlara rastlanmaz.
✓ Petek gözünde, yaşlı dişi ve yeni çiftleşmiş genç dişi akarlar, genç ergin arının gözden çıkışına kadar petek gözde kalırlar ve arı ile birlikte gözü terk ederler.
✓ Varroalar kapalı gözden çıkarak bir ergin arıya tutunur. 13-14 gün sonra yeniden kapalı gözlere yumurtlamak için girerler.

Varroanın Zarar Verdiği İşçi Arı
Varroanın Zarar Verdiği İşçi Arı
Varroanın Zararları:
✓ Varroa, arıların hemolenfleri ile beslendiğinden, yavru arılar iyi gelişemez, erginler ise güçsüzdür ve uçamazlar. Parazitten kurtulmak için çırpınır ve huzursuz olurlar.
✓ Kolonideki erkek arı sayısı düşer. Erkek arıların çiftleşme yeteneği azalır.
✓ 3 dişi varroanın ağırlığı, 80 kg ağırlığındaki insan vücudundaki 1 kg varroanın ağırlığına eşittir.
✓ Varroa, her iki saatte arı vücut ağırlığının yaklaşık %0.1-0.2’sini yok eder.
✓ Ana ve işçi arıların ömürleri kısalır. İşçi arılar normalden küçük olur. Özellikle pupa döneminde önemli ölçüde canlı ağırlık kaybı olur.
✓ Gözden çıkan genç arılarda kanatsızlık, tek veya kısa kanatlılık, eksik bacak, kısa karın gibi anomaliler görülür.
✓ İşçi arıların yavru bakımı zayıflar ve buna bağlı olarak ananın yumurtlama kapasitesi azalır
✓ Petek gözlerinde ölü larva sayısı fazla ise, arılar bunları dışarı atamazlar. Bu nedenle gözlerde kuruyan larvalar Avrupa Yavru Çürüklüğüne benzeri belirtiler oluşturur.
✓ Varroaların açtığı yaralar, çeşitli hastalık etkenlerine elverişli ortam oluşturur.
✓ Varroa’dan dolayı zayıf düşen koloniler yağmalanırlar.
✓ Arılar huzursuz oldukları için bazen kış salkımı yapamazlar.
Larva ve Pupalar Üzerinde Varroanın Görünümü
Larva ve Pupalar Üzerinde Varroanın Görünümü
 Varroanın Yayılma Yolları:
✓ Bulaşık kolonilerden sağlıklı kolonilere yavru ve genç işçi arı verilmesi.
✓ Kolonilerin kontrolsüz birleştirilmeleri veya yeni oğul kovanların oluşturulması.
✓ Bulaşık arıların kovanlarını şaşırarak diğer kovanlara girmeleri, özellikle erkek arıların kovanlarını şaşırmaları.
✓ Oğul kontrolü için gerekli önlemlerin yeterince alınmaması ve başıboş çıkan oğulların kaçması.
✓ Arılık içerisinde ve arılıklar arasında zayıf koloniler nedeniyle sık sık yağmacılık yapılması.
✓ Gezginci arıcılığın denetimsiz yapılması.
✓ Etkili olmayan yöntemlerle zararlıya karşı mücadele yapılması.
✓ Zararlının bulaşık olduğu yerlerden kontrolsüz ana arı satın alınması.
✓ Bulaşık arılıklarda ve bölgelerde sağlık kurallarına uyulmaması.
✓ Arıcıların yeterli bilgiye sahip olmaması.

Larva Üzerinde Varroların Görünümü
Varroaya Karşı Mücadele Yöntemleri:
✓ Varroa kontrolünde; kimyasal, bitkisel, biyolojik, fiziksel, genetik ve hormonal mücadele yöntemleri kullanılmaktadır.
✓ Bu parazite karşı çeşitli ilaçlar denenmektedir. Ancak kolonilerde yanlış ve yoğun ilaç uygulanması; varroaların kimyasal maddelere karşı direnç kazanmasına neden olmaktadır.
✓ Her yıl kullanılan ilacın değiştirilmesi varroa mücadelesinde etkinliği artırmaktadır.
✓ Varroaya karşı kullanılan duman, sistemik, püskürtmeli, kovan içerisine bırakılan olmak üzere pek çok yöntem ve ilaç bulunmaktadır.
✓ İlaç kullanırken veteriner kontrolünde verilen ilaçların kullanılmasına dikkat edilmelidir.
✓ Arılara tescilli olmayan ilaçlardan uzak durulmalıdır.
✓ Verilen ilacı belirtilen doz ve zamanda kullanmalıdır.
✓ İlaçlamanın kovanda bal olmadığı ve yavrunun en az olduğu erken ilkbahar ve geç sonbaharda yapılmasına dikkat edilmelidir.
✓ Varroa mücadelesinde en etkili yöntemlerden birisi de yöre arıcılarının organize olarak aynı zamanda varroa ilaçlaması yapmalarıdır.

Varroa Mücadelesinde Kafes Yöntemi
Varroa Mücadelesinde Kafes Yöntemi
Varroa Mücadelesinde Kafes Yöntemi:
✓ İlaçsız varroa mücadelesinde son yıllarda en çok dikkat çeken uygulamadır.
✓ Ana arı ızgarası ile çevrilmiş ve içerisine 1 petek sığacak olan kafes hazırlanır.
✓ Kafes içerisine mümkünse erkek arı gözlü, değilse boş ve temiz herhangi bir kabartılmış petek konulur.
✓ Kafesli petek, diğer çerçeveler arasına yerleştirilir.
✓ Kafes içerisine işçi arılar rahatlıkla giriş çıkış yapabilirler, ancak ana arı kafesten dışarı çıkamaz.
✓ Konulan peteğe ana arı yumurtlar ve bu yumurtaların larval döneme geçişiyle, kovandaki varroalar yumurtlamak üzere kafesteki petek gözlerine girerler.
✓ Kovandaki diğer peteklerde yavru olmadığı için ergin varroaların %80-90’lara varan bir kısmı yumurtlamak için kafes içerisindeki petek gözlerine girerler.
✓ Petekteki yavruların pupa dönemine girmesiyle bu petekler koloniden alınarak yerlerine tekrar boş ve temiz bir petek konulur.
✓ İkinci defa aynı işlem tekrarlanır.
✓ Geriye kalan varroalar için arı ve insan sağlığına olumsuz etkisi ve kalıntı problemi olmayan organik asitli uygulama yapılarak varroa ekonomik zarar eşiği altına düşürülür.
✓ Bu yöntemin en önemli avantajı; tüm sezonlarda uygulanabilecek olmasıdır.
✓ Özellikle hasat öncesi ana nektar akım dönemi başlayınca yapılırsa, koloniler bu dönemde fazla yavru beslemek zorunda kalmayacağından işçi arılar mesailerinin tamamına yakınını bal toplamaya ayıracak ve koloni bal veriminde önemli bir artış meydana gelecektir.
Varroanın Görünümü
Varroanın Görünümü
Varroa Bulaşıklığının Saptanması:
✓ Arılıktaki varroa bulaşıklık düzeyini saptamak için pek çok yöntem bulunmaktadır. Ancak arıcıların arılarına zarar vermeden uygulayabileceği en basit yöntem Pudra Şekeri yöntemidir. Pudra şekeri yerine arıların üzerine kavanozun yarısına kadar su doldurularak ve birkaç damla sıvı deterjan damlatılarak da yapılabilmektedir. Ancak bu sistem tüm arılar öldüğü için sakıncalıdır.
✓ Pudra şekeri ile yapılan işlemde arılıkta bulunan kolonilerden tercihen 10 kolonide ayrı ayrı bu işlem tekrarlanır.
✓ Bunun için kovandan 1-2 ergin arılı çerçeve alınarak arıları genişçe bir kaba silkelenir veya doğrudan petek üzerinden bardak yardımı ile örnekler alınabilir.
✓ Silkelenen peteklerde ana arı olmamasına dikkat edilir.
✓ Silkelenen arılardan 1 yarım su bardağı ergin arı (yaklaşık 300 adet) örneği alınır ve bir kavanoza konulur.
✓ Kavanoz kapağının pudra şekeri ve varroanın geçişine izin verecek şekilde 2-3 mm deliklere sahip olması sağlanır.
✓ Daha sonra kapak üzerinden bu arıların üzerine tepeleme 1-2 yemek kaşığı pudra şekeri konulur.
✓ Kavanoz 5 dakika süreyle dairesel şekilde çalkalanır.
✓ Kavanozun elek delikli kapağı açılmadan pudra şekeri ve varroalar dışarı elenirken aynı zamanda 0.5x0.5 mm boyutlarında ikinci bir elekten geçirilir. Böylece varroalar ile pudra şekeri de ayrılmış olur.
✓ Elek üzerindeki varroalar sayılır. Aşağıda verilen formül doğrultusunda kolonideki varroa bulaşıklık düzeyi hesaplanır.

% Varroa Bulaşıklık Oranı= Toplam Varroa Sayısı x100
Toplam İşçi Arı Sayısı

✓ Ele alınan tüm kolonilerde bu işlem ve hesaplama yapıldıktan sonra hepsinin ortalaması alınır. Bu hesaplamadan elde edilen veri, aşağı tablodaki değerler ile karşılaştırılarak arılıkta bulunan kolonilerdeki bulaşıklık düzeyi saptanarak olası zararları tahmin edilebilir.

Varroa Bulaşıklık Oranı (%) Yaşama Gücü (%) Kışlama Yeteneği (%)
Aşırı 0-1 100 94
Yüksek 1.1-3 100 92
Orta 3.1-5 80 64
Düşük 5.1-15 40 24
✓ Varroa bulaşıklık oranı saptanması sonrasında ilaçlı mücadele yapılmayarak bu kolonilerin kışlamaya sokulması durumunda kolonilerde meydana gelebilecek çerçeve ve koloni düzeyindeki kayıp görülebilir.
✓ Bu tablodaki Yaşama Gücü hesaplanmasında kışlama öncesi ve sonrası koloni sayıları üzerinden hesaplama yapılmaktadır.
✓ Kışlatma Yeteneği hesaplanmasında kışlama öncesi ve sonrası kolonilerin sahip olduğu arılı çerçeve sayıları dikkate alınmaktadır.

% Yaşama Gücü =Kışlama Sonrası Koloni Sayısıx100
Kışlama Öncesi Koloni Sayısı


% Kışlama Yeteneği =Kışlama Sonrası Arılarla
Kaplı Çerçeve Sayısı
x100
Kışlama Öncesi Arılarla
Kaplı Çerçeve Sayısı

Elek Telli Kapaklı Kavanoz
Elek Telli Kapaklı Kavanoz
Arı ve Pudra Şekeri
Arı ve Pudra Şekeri
Ergin Arı Konulan Kavanoza Pudra Şekeri Katılması
Ergin Arı Konulan Kavanoza Pudra Şekeri Katılması

Paylaş:

Nosema Hastalığı

Nosemalı ve Nosemasız Arı Bağırsaklarının Görünümü
Nosemalı ve Nosemasız Arı Bağırsaklarının Görünümü
Nosema Hastalığına Yakalanmış Kovanın Görünümü
Nosema Hastalığına Yakalanmış Kovanın Görünümü
✓ Nosema Hastalığının iki türlü etmeni olup Nosema apis ve Nosema ceranae olarak bilinmektedirler. Her ikisi de ergin arılarda etkili olmaktadır.
✓ Nosema Hastalığı, tedavisinde ve korunmasında antibiyotik kullanımı serbest olan tek arı hastalığıdır.

Nosema apis:
✓ Etmen bir protozoadır.
✓ Gıdalarla ve ağız yolu ile sindirim sistemine giren sporlar ergin arıların orta midesinde çimlenerek epitel hücrelere geçip hızla çoğalarak hastalık yapmaktadırlar.
✓ Hastalığa yakalanan arılar uçmaya çalışırlar, uçamazlar. Kovan önündeki ot ve çöplere tutunarak yürürler.
✓ Hasta arıların abdomenleri şişmiş ve uzamıştır. Bu nedenle iğneleme refleksi azalmıştır.
✓ Sağlıklı arıların midesi sarımtırak veya amber renktedir. Hasta arıların midesi şişkin, kıvrımları kaybolmuş ve süt beyazı rengindedir.
✓ Hasta arılarda görülen bu belirtiler açlık, felç veya ilaç zehirlenmelerinde görülen belirtilerle karıştırılabilir.
✓ Arıların ömür uzunlukları azalır.
✓ Hasta arıların yavru yetiştirme yeteneği azalır.
✓ Besleyici arıların arı sütü salgı bezleri dumura uğrar, koloninin gelişme hızı azalır.
✓ Ana arıların yumurtlama hızını azaltır.
✓ Ana arı kayıplarına neden olur.
✓ İşçi arıların ömrü azaldığından kış kayıpları artar.
✓ Koloni bal veriminin azalmasına neden olur.
✓ Nosema apis, doğada spor şeklinde çok yaygın olarak bulunur. Sporlar soğuğa oldukça dirençli, sıcak ve kuraklığa karşı son derece duyarlıdır.
✓ Sporlar arı dışkısında 2 yıl, balda 1 yıl, toprakta 44-71 gün canlı kalabilmektedir.

Nosema ceranae:
✓ Bal arısı erginlerinin barsak epitel hücrelerinde iç parazit olarak yaşayan ve toplu ölümlere neden olan tek hücreli bir protozoadır.
✓ Ülkemize yeni bulaşan bu hastalığın belirtilerini önceden fark etmek mümkün değildir.
✓ N. apis‘de olduğunun aksine, kovan içi ve çevresinde mikrobik ishale benzer atıklara rastlanmaz.
✓ N. ceranae sporları genellikle işçi arıların mide ve orta barsağında bulunur.
✓ Hastalık, kuvvetli kolonilerde daha yaygın bir bulaşma gücüne sahiptir.
✓ Erken ilkbaharda havaların uzun süre soğuk ve yağışlı gittiği dönemlerde, hasta arılar dışkılarını kovan içine boşaltmak zorunda kalmaktadır. Bu durumda hastalığın sağlıklı arılara bulaşması ve koloniye hızla yayılması kolaylaşmaktadır.
✓ N. apis‘in erken ilkbahar ve geç sonbaharda soğuk ve nemli havalarda görülmesine karşılık, N. ceranae‘nın her mevsim görülmesi, alışılmışın dışında ve şaşırtıcıdır.
✓ Arıcıların her mevsim, uçma yeteneğini kaybetmiş, yerde sürünen veya sık sık kovanlarını terk eden kolonilerle karşılaşmasının temel sebeplerinden birisi budur.
✓ N. ceranae kolonide yavaş oluşmakta fakat bir süre sonra fazla sayıda ölümlere ve bal veriminde düşüklüğe neden olmaktadır.
✓ Erken ilkbaharda bazen kovan dip tahtası üzerinde binlerce ölmüş halde arı bulunan kolonilere de rastlanmaktadır. Bu durumda arıcılar kışın kovanlarına zehirli bir ilaç atıldığından şüphe etmektedirler. Aslında ölü arıların barsak içi kontrolü yapıldığında, bunun nedeni yeni bulaşan N. ceranae hastalığıdır.
✓ Nosema hastalığının yaygın olduğu kolonilerde bal, polen ve arı sütü üretiminde önemli kayıplar meydana gelmektedir.
✓ Bu parazit son yıllarda birçok Avrupa ülkesinde ciddi arı kayıpları yapmıştır. Yaşam süresi Nosema apis’e kıyasla daha kısadır ve öldürücü etkisi de fazladır.
✓ Sağlıklı görülen arı ailelerinde Nosema ceranae’ya bağlı ani koloni sönüşleri yaygın olarak görülmektedir.

Hastalığın Yayılma Nedenleri:
✓ Hastalıklı, arılı, ballı ve yavrulu çerçevelerin sağlıklı kolonilere verilmesi.
✓ Koloni kontrolleri sırasında ergin arıların ezilmesi, ezilen arıların dışarı atılması esnasında sağlıklı arıların sporlarla teması.
✓ Uzun süren arı taşımacılığı, kovanların kapalı kalması ve arıların dışarı çıkamamaları.
✓ Arıların kışın rahatsız edilmesi.
✓ İlkbaharda kovanların sık sık açılarak kolonilerin rahatsız edilmeleri.
✓ Ana arı yetiştiriciliğinde koloni populasyonunun azaltılarak kolonilerin strese sokulması.
✓ Yetersiz beslenme nedeni ile kolonilerin fizyolojik olarak hastalığa duyarlı olmaları.

Tedavi ve Korunma:
✓ Antibiyotik kullanımına izin verilen tek hastalıktır.
✓ Balda kalıntı ve risk oluşturmaması için ilacın belirtilen doz ve zamanda kullanılmasına özen gösterilmelidir.
✓ Ayrıca hastalık görülmüş kovanların dezenfeksiyonu çok iyi bir şekilde yapılmalıdır.
✓ Hastalık görülüp görülmemesine bakılmaksızın ilkbahar ve sonbahar uygulamalarının prospektüsünde belirtildiği şekilde yapılması gerekmektedir.
Paylaş:

Kireç Hastalığı

Kireç Hastalığına Yakalanmış Larva
Kireç Hastalığına Yakalanmış Larva
Kireç Hastalığının İleri Aşaması
Kireç Hastalığının İleri Aşaması
✓ Kireç hastalığının etmeni fırsatçı bir fungus olan Ascosphaera apis 'tir.
✓ Etken gıdalarla alınmaktadır.
✓ Hastalığa yakalanan larvalar kireç beyazı bir renkte, petek gözler içerisinde kuruyarak mumyalaşmaktadır.
✓ Çevre kirliliği, yoğun antibiyotik kullanımı, arıların suni besinlerle beslenmeleri, katkılı balmumu kullanımı, aşırı nem, aşırı şurup kullanımı, uygun olmayan koloni kontrolleri ve oğul verme bu hastalığın ortaya çıkmasına etki eden etmenlerdendir.
✓ Tedavi amaçlı herhangi bir ilaç kullanımına gerek yoktur.

Hastalığı Önlemek İçin Alınacak Önlemler:
✓ Ülkemizde ana arı üretimi yapanlar Kireç Hastalığına dayanıklı hat kullanmalıdırlar.
✓ Türkiye'de temel petek imal eden işletmeler balmumunu sterilize ederek üretmelidirler.
✓ Arıcılık alet ve ekipmanları uygun dezenfektanlarla rutin olarak temizlenmelidirler.
✓ Kolonilerde çok yıllık petek kullanmamaya özen gösterilmelidir.
✓ Arıcılar ilkbaharda oğul önleme çalışmaları yapmalı ve arılarını bölme yapmak sureti ile çoğaltmalıdırlar.
✓ Kolonilere gerekmedikçe antibiyotik başta olmak üzere ilaç uygulaması yapılmamalıdır.
✓ İlkbaharda havaların serin olduğu günlerde koloni kontrolleri yapılmamalı, zorunluluk var ise kovan fazla açık tutulmamalıdır.
✓ Kovanların havalandırmasına dikkat edilmeli, kovan içerisinde nem birikmesine olanak verilmemelidir.
✓ Hastalıklı koloniden arılı, yavrulu ve ballı petekler sağlıklı kolonilere verilmemelidir.
Paylaş:

Avrupa Yavru Çürüklüğü

Avrupa Yavru Çürüklüğü Olan Petek
Avrupa Yavru Çürüklüğü Olan Petek
Avrupa Yavru Çürüklüğüne Yakalanmış Larvalar
Avrupa Yavru Çürüklüğüne Yakalanmış Larvalar
✓ Etkeni Melissococcus pluton’dur.
✓ Etken gıdalarla alınmaktadır.
✓ Amerikan Yavru Çürüklüğünde olduğu gibi hastalıklı kolonide gelişme hızı düşer, ergin arı sayısı ile yavru miktarında büyük azalma görülür. Arıların polen ve nektar toplama aktivitesi azalır.
✓ Petek üzerinde yavrulu alan düzgün olmayıp açık ve kapalı gözler karışıktır.
✓ Ölümler genellikle açıkgözlerdeki larvalarda görülür. Larvanın rengi önce sarıya, sonra kahverengi ve siyaha dönüşür.
✓ Ölüm pupa döneminde olmuşsa kapalı gözler üzerinde delikler vardır. Kapalı petek göz üzerindeki sır tabakasının rengi matlaşarak içeriye doğru çöker.
✓ Ölü larvanın kıvamı önceleri sulu ve yumuşak, sonra sertleşerek hamur kıvamı alır.
✓ Ölü larvalar petek gözü tabanında C şeklinde kıvrılmış durumdadırlar. Gözün tabanına yapışmazlar ve petek göze bir kibrit çöpü sokulduğunda gözden rahatlıkla çıkarılabilirler.
✓ Hastalığın ileri aşamalarında kovandan kokuşmuş et kokusu yayılmaya başlar.

Korunma Yöntemleri:
✓ Hastalık görüldüğünde ağır bulaşıklık olan petekler alınarak sağlıklı petekler konulmalıdır. Hastalıklı petekler yakılmalıdır. Arıların üşümesini önlemek için boş petekler alınmalıdır. Kovanlar sıcak tutulmalı, nem ve havasızlık oluşmasına müsaade edilmemelidir.
✓ Tedavi veya koruma amaçlı antibiyotik kullanımı balda kalıntı bırakması nedeniyle yasaktır.
✓ Amerikan Yavru Çürüklüğünden korunmak için alınacak tedbirler bu hastalık için de geçerlidir.
Paylaş:

Amerikan Yavru Çürüklüğü

Amerikan Yavru Çürüklüğü Olan Petek
Amerikan Yavru Çürüklüğü Olan Petek
✓ Bal arılarının bilinen en tehlikeli yavru hastalığıdır.
✓ Etkeni spor haline geçme özelliği olan Paenibacillus larvae’dır.
✓ Etken gıdalarla alınmaktadır.
✓ İşçi ve erkek arı larvaları, ilk 3 gün arı sütü ile beslendiklerinden genç larvaların ilk 2 gün hastalığa yakalanma ihtimali çok zayıftır. Daha sonraki süreçte larvalar hastalanmaktadır.
✓ Hastalıklı kolonide gelişme hızı düşer, ergin arı sayısı ile yavru miktarında büyük azalma görülür. Arıların polen ve nektar toplama aktivitesi azalır.
✓ Bakteriye ait sporlar 40 yıl kadar canlı kalabilmekte ve olumsuz şartlardan etkilenmemektedir.
✓ İhbarı mecburi hastalıklardandır.
✓ Balda kalıntı bırakması nedeniyle ülkemizde bu hastalığa karşı antibiyotik kullanımı yasaklanmıştır. bu nedenle herhangi bir antibiyotik ile tedavi edilmeye çalışılmamalıdır.
✓ Hastalıkla bulaşık koloniler kovanı ile birlikte yakılarak imha edilmelidir. Bunun için tüm arılar tarlacılıktan döndüğü akşam vaktinde böcek öldürücü kullanılarak tüm ergin arılar öldürülür ve yakma gerçekleştirilir.

Belirtileri:
✓ Hastalıklı kolonide yavrulu alan düzgün olmayıp açık ve kapalı gözler karışmıştır.
✓ Ölümler genelde kapalı gözlerdeki yavrularda görülür.
✓ Kapalı petek gözlerinin üzerindeki sır tabakası içeriye doğru çökmüştür. Ölen larvaların bulunduğu gözün üzeri işçi arlar tarafından delinmiştir.
✓ Kapalı petek gözlerin rengi matlaşmış, koyulaşmış veya yağlanmış gibidir.
✓ Larvaların rengi sararmış, ileriki dönemlerde siyahlaşmış veya kahverengileşmiştir.
✓ Hasta larvalara bir kibrit çöpü sokulduğunda lastik gibi uzamaktadır.
✓ Hastalığın ileri aşamalarında kovandan tutkal kokusu yayılmaya başlar.
✓ Ölüm pupa döneminde gerçekleşmiş ise pupanın dili petek gözü duvarına yapışıktır.
✓ Ölen larvalar sulu ve yapışkan olup göz tabanına ve duvarına yapışırlar. Yapışkan kalıntının gözlerden dışarı atılması ve gözün temizlenmesi oldukça zordur. Bu kalıntılar zamanla kuruyarak milyarlarca sporu içeren bir tabaka halinde gözün tabanına sıvanırlar.

Alınacak Önlemler:
✓ Arılık temiz ve düzenli olmalıdır.
✓ Hastalıklı petekler açıkta bırakılmamalıdır.
✓ Kullanılmış malzeme satın almamalıdır.
✓ Hastalıklı koloni satın alınmamalıdır.
✓ Gereksiz şeker şurubu ile besleme yapılmamalıdır.
✓ Arılıkta yağmacılığa izin verilmemelidir.
✓ Hastalıklı ve sağlıklı koloniler birleştirilmemelidir.
✓ Arıların kovan şaşırmasını önleyici önlem alınmalıdır.
✓ Koloniler hastalıksız bölgeye götürülmelidir.
✓ Hastalıklı kovan tamamen yakılmalı, tüm kolonilerde koruyucu kültürel önlemler alınmalıdır.
Amerikan Yavru Çürüklüğünde Ölü Larvanın Uzaması
Amerikan Yavru Çürüklüğünde Larva Döneminde Ölüm
Amerikan Yavru Çürüklüğünde Pupa Döneminde Ölüm

Paylaş:

Arı Hastalık Ve Zararlıları

✓ Arı hastalıkları temel olarak ergin arı (Nosema, Amoeba, Septisemi, Kronik Arı Felci vs) ve yavru (Amerikan Yavru Çürüklüğü, Avrupa Yavru Çürüklüğü, Kireç Hastalığı vs) hastalıkları olmak üzere ikiye ayrılırlar.
✓ Arıda parazit olarak yaşayan Varroa, arı biti, trake akarı gibi zararlılar bulunmaktadır. Ayrıca eşek arısı, arı kuşu, kirpi, ayı, örümcek gibi hayvanlar da bal arılarına oldukça fazla zarar vermektedirler.
Paylaş:

Zirai Mücadeleden Arıları Koruma

✓ Zirai mücadele ilaçları her ne kadar tarımın bir parçası olsa da zaman zaman bal arıları açısından zararlı olabilmektedirler.
✓ Tarım alanlarında kullanılmasına izin verilen ve bal arılarında ölümlere neden olan insektisitler (böcek öldürücüler); Organik Fosforlular, Klorlandırılmış Hidrokarbonlar, Karbamatlı Bileşikler, Sentetik Pyretroitler ve Dinitrofenol Bileşikleri olmak üzere 5 ana grupta incelenmektedirler.
Organik Fosforlular: Bal arıları için çok zehirli olan gruptur. Bu gruptaki azinfos metil, diazinon, diklorvos, etion, koumafos, triklorfon, phosphamidon, ve metil parathion tarlacı bal arılarında ani zehirlemeler yapmaktadır. Tarlacı arılar daha kovana dönmeden, temas, solunum veya mide yolu ile zehirlenerek arazide ölmektedirler.
✓ Pestisitlerin cinsi, uygulama yeri ve zamanı, bitkiler üzerindeki kalıcılığı, bal arılarında değişik oranda toksik etki yapmaktadır. Genellikle bitkilerin çiçeklenme periyodu içinde kullanılan organik fosforlu insektisitler çok sayıda arı ölümlerine neden olmaktadır.
✓ Organik fosforlu ilaçlarla zehirlenmiş arılardaki belirtiler, alınan dozla yakından ilgilidir. Organik fosforlu ilaçların düşük dozlarını alan bal arılarında, zehirli maddeye tepki olarak kusma başlar. Arılar çerçevelere, kovan dip tahtasına hatta birbirlerinin üzerine bile kusabilirler.
✓ Kovan içi incelendiğinde, arıların ıslak ve yapışkan bir görünüş kazandıkları anlaşılır. Kanatlarını açamazlar, karın şişer ve bacaklarda istem dışı kasılmalar başlar.
Kovan önünde genel bir durgunluk, uçmaya karşı isteksizlik ve yerde sürünme görülür. Ölümden önce bir süre felç olma durumu devam eder. Bazı arılar ise felç başladıktan hemen sonra ölürler. ✓ Yüksek dozda organik fosforlu ilaçların etkisinde kalan arılarda ölümler kısa sürede arazide gerçekleştiği için kolonideki arı sayısında her gün önemli ölçüde bir azalma meydana gelmektedir.
Klorlandırılmış Hidrokarbonlar: Klorin, hidrojen, karbon, oksijen ve kükürt içerirler. Geniş spektrumlu ve tüm böceklere etkilidirler. Sinir sistemini felç ederler. Çok uzun süre bitki ve toprakta etkisini korurlar. DDT ve DDT türevleri chlordane, dieldrin, aldrin, heptaclor, lindane ve endosulfan bu gruba girer. Klorlandırılmış hidrokarbonlu insektisitlerin kullanılması bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1979 yılından itibaren yasaklanmıştır.
Karbamatlar: Karbamik asitin metil yada dimetil türevlerinden meydana gelen aromatik bileşiklerdir. Sinir sisteminde asetil kolinesteraz enzimini bloke eder. Bunların bir çoğu kısa zamanda parçalanırlar ve doğada kalıcı kalıntı bırakmazlar. Carbaryl, aldicarb ve carbofuran arılara en zehirli karbamatlardır. Karbamatlar paraliz, uçma yeteneğinin azalması, yoğun işçi arı ölümü, ana arının yumurtlamayı kesmesi ve ana arı ölümleri olarak etkisini gösterir.
Pirethroidler: Krizantem (pire otu) bitkisindeki pirethrumu andıran sentetik kimyasallardır. Pydrin, permethrin, cypermethrin arılara karşı zehirli; fluvalinate, flumethrine ise zehirli etkisi yok denecek kadar azdır. Buprofezin, chlorferanpyr, amitraz, hexaflumuran, pymetrozine en çok kullanılan ilaçlardır.
Dinitrofenoller: Sıcakkanlılara (insan, memeli hayvanlar) ve bazı spesifik türdeki arılara toksisiteleri yüksektir.

Bal Arılarının Korunması:
✓ Her şeyden önce bitki yetiştiricilerine yönelik eğitim ve yayım çalışması yaygınlaştırılarak bal arılarının polinasyondaki, dolayısıyla bitkisel verimlikteki yeri ve önemi iyice anlatılmalıdır. Ayrıca bal arıları başta olmak üzere doğada bulunan tüm canlıların atılan zirai mücadele ilaçlarından olumsuz etkilendiği, çevresel kirlilikte zirai ilaçların çok fazla yer tuttuğu ve kullanım konusunda talimatlara uyulması vurgulanmalıdır.
✓ İlaçlamalar, kültür bitkilerinin çiçek açtığı dönemde yapılmamalıdır.
✓ Mümkün olduğu takdirde arıcılık açısından ilk etapta ilaçlama bölgelerinden uzak durulmalıdır.
✓ Kullanılan ilaçların arılara olan etkisini azaltmak için belirtilen doz ve zamanda kullanılmasına dikkat edilmelidir.
✓ Zirai mücadele konusunda çalışan kurumlar ve üreticiler etkin işbirliği içerisinde olmalıdırlar.
✓ İlaçlama yapılan bölge, kullanılan ilaçlar, ilaçlama zamanı gibi konularda üreticiler ve arıcılar radyo, televizyon, internet, cep telefonu mesajı gibi haberleşme araçlarıyla önceden bilgilendirilmelidirler.
✓ Mümkün oldukça toz ilaçlar yerine sıvı ilaçlar kullanılmalıdır.
✓ İlaçlamalar mümkün oldukça arıların uçuşta olmadığı, günün geç saatlerinde yapılmalıdır.
✓ Arılar için zehirli ve uzun süre etkili ilaçlar kullanılması durumunda arıcılar haberdar edilerek kovanların ilaçlama sahasından 8-10 km uzağa taşınması sağlanmalıdır.
✓ Etki süresi kısa olan ilaç kullanılacağı durumda arıları 1-2 gün korumak için uçuş delikleri tel kafeslerle kapatılmalıdır. Bu süre zarfında kolonilerin besin ve su gereksinimleri giderilmelidir.
Paylaş:

SİTEDE ARA

Popüler Yazılar

Etiketler

Son Yazılar